ORFOZUN BAKIŞI
(KIRIM
MEKTUPLARI)
Başak @carnafauna ·
« Hava ayaz mı ayaz, güneş sıcak mı
sıcak, Başak gezer sokak sokak »
*
Bakalım hangi
hazirede rastlayacam gene size?
Güneşli bir kış
akşamı çökerken izbelere
kediler aç sen
üşümüş ben sahlepcide mahsur
uzun uzun
öterken boğazda şilepler
gümbürderken
mimar sinan köprüsüne çakılan kazıklar
yıkılırken
içimde eski han odaları
bekarlığa vedâ
partim
rakım
Sanma ki bu derbeder ayyaşın
vardı hanları hamamları
ince hastalıktan gidince genç eşi
mezarlık köşelerinde yatmaya başladı
derler cinleri varmış yaklaşma
dediler Müfit Paşanın torunuymuş
cenk etmiş jonbayırında süngüyle
somuncu babaymış dedesi
haziresi bursadan
üsküdara yürümüş
derler kırklara karışmış
yol dergâhında süpürmüş
ne padişahlar ne şehzadeler
haber göndermiş divâna istetmiş
teşbihin taşı ak göz yaşı
beyaz libalarla dolaşır
gevrek satar
macun satar
çocuklar mecnuna
tapar
analar babalar
kovakova
su atar gökgürledi sanar
bir ihtiyar göçtü yazar
hacı vapurdan inince diz çöktü ve yeri
öptü
evkafa işe gitmeye çalışan sabah güruhu
durakladı
kadınlar ipek çoraplarını çekiştirerek
işte bir deli dedi
işini bitiren çımacı
amasyadan dayısının yanına çalışmaya
gelmiş
elma yanaklı eldivenli oğlan yanaştı
kible o tarafta değil hacı
el hacı buyurdu:
evladım ben ona değil buna dua ediyorum
haşa dedi eski köylü cebel oğlan
diklendi süngüsüne davranarak
üskürdar sahilinde kızılbaş isyanı
kırmızıya bürümüştü denizi
orfoz geçerken baktı hacıya acıyarak
bizansta çan çalındı
'burda bi karınca ezilmiş
kıyâm var dedi
İşte, demem o ki
orfozun bakışını resmetmeni ricâ
edecektim Neriman
ben şiirini yazabildim sadece
orfozun geçişini kaçırma bu sene
erken gelebilir diyor
kırımlı balıkçılar
ben iyiyim üstümde aba var
biz iyiyiz askelerin de selamı var sana
resmini özlemle bekliyorlar
bizim koğuşa
Bak burda
şiirden anlayan bir Tahsin yüzbaşı var
senin şiir eksik kalmış diyor
hadi tamamla dedim
şunlar yazdı:
"sen benim
bekârlığa vedâ partim ol
beraber içelim
hatta bırakayım
şu kocakarı İstanbulu
biz senle
evlenelim
Dimetoka Pazariç
Domaniç
olsun
çocuklarımızın adları"
kızardım
*
Grifon Çizmişsin
“Yan sayfaya göz
ucuyla bakan Siyah Grifon,
orada herşey ne
kadar da renkli diye düşündü.
Simsiyah olması
yetmezmiş gibi
bembeyaz boş bir
sayfada yaşıyordu.”
(Başak)
*
Ama onda Aşuk'un
Maşuk'a göndereceği bir dal sümbül var;
o,o iş için
yaratılmış:
pençesini gülün
dikeni gibi Maşuk'a saplamak
sonra
Aşık,Maşuk'la halvetteyken
o da renkli
bahçeye geçecek
ve hiçbir şey
olmamış gibi resimdeki renkli yerini alacak
Sonu hep öyle
bitmez karanlıkta...
Hem baksana Aşuk
daha doğmak üzere
anasının
karnında yüzüyor uykusunda
ya da belki de
çoktan ölmüş
o sümbül onun habercisidir belki de
ağzından kusuyordur süt gibi oğlanı
baksana Şahmeran ova olmuş dere yatağı
olmuş da uzanmış açmış boynunu
oğlanı bekliyor utançla
ondandır pençe
1 commentaire:
Aaa bir de baktım güneş açmış
Meğerse ben Türkçe yazabiliyormuşum...
Güzel Farsça beyitlerime ne olacak o zaman?
Kenar süslemesi yaparım onlardan da...
Hasret bitti mi?
O kadar kolay mı her şey?
Enregistrer un commentaire