Eden Lost en poésie
Osi - İçinden çıkamadığım güç durumu dışından taşamadığım imkansız’la çarpıştırdım. gerçeküstü bir beklentim vardı, gerçekdışı çıktı..
"Aynen";ama Alamancı aksanı ile,"eigene" ğibi... Ben de ergenlikte (lich eki) hayatımın böyle olacağını hiç tasavvur edemedim; muhayyilem "Mavi-Bleu Mosquée & Carpet dreams", Nuruosmaniye barok camii modelleri ile doluyken Cankurtaran Kumkapı Yenikapı Langa Kadırga arazileri baktım/ bıraktım.
Osi - Sen ergenlikten çıktığında homo sacer statüsüne yükseltildin, yedi düvele nam saldın, basamakları üçer beşer çıkmaya başladın. Ben o tünelden çıkamayınca ki bazıları hiç çıkamaz, vatandaşlık alan bir bitkiye yani edendisizliğe sürüldüm. diyaletiğe gel buralar hep kamuya açık…
"Edensizlik" : off, tam Hölderlin kıvamında bir "Das Wort"...
Belki zamanında Ece Ayhan, üslûbun kantarının topunu az kaçırıp Yaşar Kemal gibi bir dev yazara, "Edebiyatımızın İbrahim Tatlıses'i" yakıştırmasında bulunmuş olabilir; ama bu kadarı da 2013'de bile fazla... Kaldı ki, sen şimdi 2024'desin, güven gelsin hele bir kendine... "Edensiz"
*
"Si nous saurions un jour oser de jouer cette tragédie de 'Jouets de Sisyphe', que tu m'as écrit expressément à Tousla, sur une brique, dans la scène de l'humanité?" fut le titre d'une oeuvre inachevée dans mes tiroirs. Prends alors ce miroir pour te dévisager et cette brique sur ta tête!
Je sais que tu méprises mes travaux de petit bougeois, trop centré sur sa chère Moīété; je t'envoie 1 mise-en-miroir & une brique manquant sur ta tête, et tu m'apprends des Worten: "Eden", c'est ce mot qui me manquait le plus: poème égaré en archive: Re/ichtung/ Eden/ Annähmen/ Geistig/ Heil
2020'den beri her şeyi kaybettiğim hissiyle, kaldığım yerden ayni sorunsallara gerek irticalen, gerek yeni okuma ve arşiv yoklamalarla devam ederken, 'yeni' keşfettiğimi "orada hep, ezelden beri seni bekliyormuş" hissi Ìdea'yı 'hatırlama kuramına' bağlar: Yeni geçmişini icat eder.
Bunun teorisini zaten Lacan'dan itibaren Menon okuması
ile
"ilk Néandertal"dan beri böyle
işlediğinin teorisini 1994'de yayınladım (G.Y. kitap).
Konu, sadece
Re-Richtung
Reich
Res
Yeryüzünde Cennet
Hukuk ve
-Yâ inşaat/ Şefahât/ Sefahât/ Seyâhat!
Eden şiiri nereye kayboldu?[1]
[1] Geisteslosigkeit temalı şiiri çevirme çabasının Almanca İngilizce ve Türkçe ses kayıtlarına 8.08.2024 sabah saatlerinde ulaşıldı: “Ausgang” ve “Eden” başlıklarını taşıyor.
Kim sakladi?
Bana desinler Evliya Çelebi
ben zaten ülkeyi Besmele,
Amentü Gemisi
belki de kayığı ile,
Kalyoncukulluğu'nu ve nice
Çapanoğlu sokaklarını
Büyük/ Küçük Parmakkapı,
Lüleci ve Hendekleri kaybederken
arkamda halk ayaklanmaları değil
Amnezia bıraktım ve
Juif-Errant don-gömleğine
büründüm;
acıdır, hacı oldum.
*
Osi-
imdi okeonos’un kollarında amentü
kimdi beşir? neydi fuad?
teknede ölüm, defterler, edebi motor Atlasa talib oldular
şimdi köpüklü, sıcak, dumanı üstünde
tütsülü bir kan akacak edensizliğe…
*
Edenlosigkeit... hmm, büyük oynamayı seviyorsun, bakıyorum. Hani o kız kurusu acili anne'nin dediği gibi bir zamanlar bize, "hey siz ikiniz, yüksek perden atışmayın" Marmaris validesi idi.
Saches que ta poésie "is already stollen by me". Mon dernière film est achevé en ce petit matin, et porte le titre de JOUETS DE SISYPHE -JEUX LANGAGIÈRES. Et mon poème, attitré du même & séparément édité, porte également ton nom. Suis-je un homme réussi enfin? Lis recto-verso ceci, s.v.p.
Kulağima yan masadan gelen, tatlı bir sevgili münâkaşası irkiltti: Erkek olan, bacımıza (latife yollu/"de bon humeur") şöyle diyordu: "Yani, şimdi öyle konuştun ki, sanki bir şey yapmak istiyorsun da, ben engelliyormuşum gibi"... İşte aşk pathos'nun özeti, iki sıfırın yoldaşlığı.
Comme mon
prochain film sera sur le "Problemata[1]"
et "Néoptolème", et ces mysterieux mots d'Oedipe sous la plume de
Sophocle; mieux qu'un simple 'rejeton', l'exorbitante "promontoire"; car le fils-père,
endimanchés... Mieux que "prolétaire", une vraie "Schein" humaine de Bezeugung[2]!
Osi-
Felsefe ile uğraş edebi ürün türetmenin bariyeri. ama proleter için daha da zor; bir nevi tabutta manevela ve dar yalanlarda kısa yâslaşma gerektirir. Ama el işçiliği ile donanmış bir filozof-zanaatkar tanıyorum. paralelleşmenin mucidi, adı spin oza. camcı…
Ona bakarsan Abdulhamid de 'Kizil Sultan' olmadığı zamanlar ebenistmiş (Eboni & Ayvori şarkisini, bilirsin çok severim); nitekim Evrenos Paşa da ressamdı. Ben ise Tousla & Büyükdere kiremit işçiğinde Salomon & Père İstihsâlinden el aldim:
Biz kızıllar, "Maddenin tokadını yedin mi?" derdik.
[Malheureusement il n s'agit pas d'une fictionnalité, d'une surenchère, là où la nudité mise en abîme se réfléchie sans lumière baroque de Chora Église sous toile d'anti-Renaissance voulue d'un Antéchrist inhibitoire et vengéant, comme souvent arrive au pouvoir par ce ressentiment d'être rien dès le depart.]
"Edenlosigkeit": Dieses Wort scheint nicht gebräuchlich zu sein. Meintest du vielleicht “Endlosigkeit”, was Unendlichkeit oder das Fehlen eines Endes bedeutet?
Yalnızca Erreichtung[3] Errichtung[4] Annahmenung[5] Edenlosigkeit Dichtung[6] Glaube Deutch Worterbuch için bulunan sonuçları arayalım mı?
[1] “L’Enfant est
toujours problématique” demiş Philoctète (in Passion / Çile / Tutkular,
Derrida –filmde alıntılanıyor). Ben de diyorum ki, “babalık (anneliğin tersine)
her zaman şahitlik (Bezeugung)/ispat gerektirir”.
Ve sonra birden, film yaparken, senle “atışırken”, baba kalmak için, bu
“şahitliğin” de, “dini bağlamda” bir “Über-zeugung”
olduğunu öğreniyorum, ve “babacım/ oğlum” dünyam kararıyor.
Übersetzung gerçekten “riskli”, tehlikeli, Gefahr’la dolu bir uğraş. Generation, zürriyet (bırakma), hem
şairâne, hem de “uğraşların en masumânesi”/ tehlikelisi” demiş Hölderlin, ama
“dicten” ve “Gedichten” için demiş bunu:
İnanmazsan sözlüğe bak; Dichtung: Ein literarisches Werk, oft in Form von Gedichten oder Geschichten, das künstlerischen Ausdruck darstellt.
O halde, (son üç filmimde incelediğim) “Doğada, dünyada ve İm’de
İkâmet”teki “şairânelik” savına, “çocuk yapmanın” da şairâneliği savı”, yani
Bezeugung’un “dichterich” (yoğaltma) ile “ağdalı” ve “yapışkan” bağı, re-ligio
und Glaube savı eklenmiş oluyor.
Ben buna, homonymique (eşsözellik veya univocité/ équivocité) şeklinde
“schlage/ schlage = Knabe/ Knabe” diyordum, “Aux Yeux d’Autrui” romanımda
(mayıs 2024).
Bu arada taş / Stone (İng), Stoff (Alm) da “madde” ve “kumaş” demek,
Stoss/ StoBen ise “hâdlemek”/ “vurmak”. Yani, hangi kumaştan yapıldığımız…
“Masum” musun “tehlikeli” mi? Asimptotik olarak ikisi aynı şey.
Tersinir-ler.
[2] Glaube: Vertrauen oder Überzeugung
in etwas, oft im religiösen Kontext verwendet.
[3] Sözlüğe yazınca çıkanları aktarıyorum: Erreichtung Errichtung Annahme translate: Ereksiyonun Benimsenmesinin Başarısı; veya İnşaat (küçük e ile) / Kuruluş / Ereksiyon ereksiyon Kabulü … Rerrichtung Reich errichtung im Eden: Aden'de İmparatorluğun Kuruluşu; Annahmen Viederrichtung errichtung im Eden: Hypothèses sur l’orientation de la construction en Eden; Annahmenerrichtung im Eden: Kabul Kuruluşu Cennet Bahçesi'nde
[4] Errichtung:
Aufbau oder Konstruktion von etwas, z.B. eines Gebäudes oder einer Struktur.
[5] Annahme: Eine
Vermutung oder Hypothese, die als Grundlage für weiteres Denken oder Handeln
dient.
[6] Dichtung: Ein literarisches Werk, oft in Form von Gedichten oder Geschichten, das künstlerischen Ausdruck darstellt
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire