"Dün [30 Aralık 2009], adını bile hatırlayamadan, dersimde O’nu işledim."
"Evet, şimdi belki bilim adamı oldum; ama mühendis değil, ‘hiyel’ci..."
"O'nu hep içimde yaşattım…"
"Bir heyecanı ilmî bir meraka çevirmekti amaç. Gizlice oldu belki de veya daha olmadı."
"(o fil’in herkes başka bir tarafına dokunuyor; bütünü kim görecek kim anlayacak bakalım?)"
"Beni (30 yıldır gizliden yöneten) bu fili buldum gene."
"El-Cezerî" (9 Ekim 2012)
(Peki bu "savaş" hangi savaştı? "30 yıl savaşları mı? Bir zamanlar -II.Dünya Savaşı- Fransa ile Almanya arasında "el değiştiren" Blanchot'nun "elyazmaları" gibi, El-Cezerî de Mardin'de mutlu bir tesadüf gibi açılan Artuklu Üniversitesi'nde, Türk Tarih Kurumu'nun sadece 2002'de, sanki zorakî olarak (Diyarbakır -Kara Amîd- tarihi hakkında 'edimsel tahrifatlarla') yayımladığı eserinden sonra yine gizlice 'el değiştiriyor' olabilir...
İlim özü gereği 'el değiştirebilir', ithal ve ihraç edilebilir -Husserl- , peki ya 'hayat bilgisi', hayal bilgisi, 'hiyel'? Peki ya Sanat? O direnebilir.
Nihayetinde 'ortak kültür mirası' denilen yerde, bir 'schematismos ergou' -form of work- , 'organon'a -alet'e- indirgenemeyen bir 'ergon' -yapıt-, 'poieticon phantasmata', 'production des phantasmes', yani El-Cezerî'nin kitabının başlığındaki gibi bir 'Sına'at al Hiyal', bir 'hayal zanaatı' olarak tortusunu bırakır.)"
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire